Kayıtlar

Ekim, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

bebeler ölürse mutlu kalır benim bebem yaşasın tam büyüsün

  Hava acı. Su acı. Bir nefes. Acı. Bir çığlık. Acı. Bir yumruk. Acı. Bir bağırış. O da acı. Hava acı. Su acı. Ekmek acı.     Hava keskin. Hayır, kesik bir hava var. Güneş dahi kesik. Işık kesik. Su kesik. Gün kesik. Benim de iki parmağım kesik. Babamın da öyle. Anamın da parmaklarını kesmişler de mikrop kapmış, ölmüş kadıncağız.  Ben de bebeymişim o zamanlar zaten. Hatırlamamak bazen iyi. Üzülmemek için. Acımı diri tutmama yardım etmiyor ama. Bir küçük kardeşim var. Anamın parmakları kesilmeden önce doğmuş. Daha o emerken kesilmiş anamın parmakları. Sonra da kalakalmış işte. Ölür sanmışlar da ölmemiş. Öleydim diye düşler arada yakalarım onu. Eksik parmaklı elini yumruk yapar, eksik bir yumruk, da koyar başına kara kara. Söylemez ama bilirim. Bilirim çünkü kesik parmaklarını ovuşturur tam olan elinin içinde. Yumruğu acır bilirim. Alnında bir damar çıkar. Yumrukları titrer hiddetten. Sonra ben gelirim de eksik elimle sıvazlarım omzunu. Ağlayıverir. Çocuk işte. Ya...