Güneş gökte dursa da fark etmez artık.
Çiçekleri sulamam gerek. Çiçekleri birkaç günden beri çok acil bir şekilde sulamam gerek ama yapamıyorum. Çiçekleri hep sen sulardın, belki son birkaç yıldır ben suluyordum çiçekleri ama sen döner dönmez yine sulamaya başlayacaktın. Anlıyorsun değil mi? Umut vardı, umut varsa güneşlerimiz hiç batmaz sandım. Hoş, umut kalmadığında bile batmazmış güneşler belki ama senin güneşinin batmış olduğunu bilmek bana bu kadar acı verirken güneşlerin batmasına gerek kalmıyor, Gün. Gün olacaktı senin adın, ah annem, güneş demezdi, Gün derdi. Gün battı, gün doğdu ve gün aydı. Sen bizim ailemizin üzerine doğan bir gün olacaktın, bu yüzden adını gün koyacaktı annem, ah annem. Sonra herkes karşı çıktı, Gün diye isim mi olurmuş, babaannem torununa gün demezmiş, o neymiş de neymiş. Başının etini yediler annemin. Annem de Güneş dedi adına, Gün-eş. Babaannem sen doğduktan iki yıl sonra öldü, zayıftı kalbi. Sonra da zaten kimse sana Güneş demedi. Gün'dün sen. Üzerimize doğmuştun. Aslında b...