Giyotin
// bir çift başparmak ve bir gırtlak.
Kaldır başparmaklarını havaya dostum, zaferini ilan et kendinden başka her şeye. Bağır, kullan sesini, pişman olma yaptığın hiç bir şeyden. Dur de ölüme, daha aşık olmadım de. Daha hiç mutlu olmadım, hiç gülmedim, kimsenin kalbine dokunmadım, kimse kalbime dokunamadı daha. Hiç deniz koklamadım ve görmedim güneşi. Daha yüzme bile bilmeden öleceğini aklının almadığını söyle, şaşırt onu. Daha doğum günü kutlamalarım var, annemden önce ölmek istemiyorum, evcil hayvanımı kimseye emanet edemedim de.
Vakit iste ölümden. Sonra geç karşısına dünyanın, kaldır başparmaklarını havaya, anarşist ol, sisteme karşı gel, devlet adamlarına söv ve ideolojileri savun, şiirler oku, paragraflar ezberle.
Ölüme bir bahane sun ve vakit kazan, sonra çık balkonuna ve bağır. Sesinin nasıl çıkacağını umursama, birkaç öksürükle boğazını temizlemeyi umursama; sadece bağır. Düşünmek zorunda değilsin, sesini herkese duyurmak zorunda da değilsin ; sadece ölümden vakit istediğini bildir yeter. Fotoğraflar çek ve as şehrin sokaklarına, birbirini hiç görmemiş sokakları tanıştır, onları kör randevuya çıkar; çöpçatan ol dostum, bak dalgana; bak dalgana ki kazandığın vakti her saniyesine kadar harcayabil, başka türlü geçmiyor hayat.
Kaç, dostum, kaç sorumluluklardan. Alma omzuna bir ağırlık ki hızlıca kaçabil, geride kalan bir şeyi düşünme yükünden kurtul, hafif bir ruha sahip ol. Unutma, ölüm bir gün bahanelerini kabul etmeyecek; işte o gün bağıramayacaksın, bir sesin olmayacak. O gün var olmayacaksın dostum. Kaç yok oluşa şahit olursun o zamana kadar bunu bilemem ama tüm hayatın boyunca en az bir yok oluşa tanıklık edeceğini bilirim; kendi yok oluşunun şahidi olacaksın dostum ve bu senin kontrolünün dışında gerçekleşecek. O günün ne zaman geleceğini bilmiyorsun dostum, hiç birimiz bilmiyoruz o yüzden bağır, sark pencerenden ve soğuğu hisset. Pişman olma ki hafif kal, rahat yok ol.
Dostum, uzat ellerini kelepçelere, zorlama prangadaki ayağını. Sana verilene karşı gelme. Hayata dur de, bırak sistem işini yapsın. Doğum günü tarihini, evcil hayvanın ismini, güneşin sıcaklığını unut. Sevdiğinden ayrıl ve giy sana verilen siyah beyaz çizgili kıyafeti. Yama yapamazsın, dikkatli kullan. Üniformana kendinden bir parça katman yasak. Cezası büyük, karanlığı aşman için gerekli olan düğmenin bulunmadığı bir odaya kapatıyorlar seni, çığlıklarının yankılandığı, bir metrekarelik bir odaya. Sağırlaşana kadar çıkamıyorsun oradan.
Dostum, herkesleş. Bırak süper kahramanlar ütopik karakterlerden ibaret olsunlar. Düşünme dostum, gözlerin kapalı bir şekilde emanet et kendini sisteme, düzen içinde işliyor o, seni varman gereken yere bırakır. Kapat kulaklarını, yum gözlerini ve ısır dudaklarını ki sesini kimse duymasın.
Unut, her şeyi unut. Sisteme güven, o ne zaman isterse daha gırtlağını giyotine ve ensene inecek keskin bir bıçak için bekle. Hareket etme. Dudakların dahi titremesin. Gözkapaklarından göz kürenin oynadığı görülmesin. Boyun eğ sisteme ve daya gırtlağını giyotine; şanslıysan ensene bir bıçak iner ve açık gözlere sahip bir baş yuvarlanır platforma, titreyen bir beden başını arar kalabalıkta. Değilsen affeder seni sistem ve devam edersin bu işkenceye, prangalar ayak bileğini zedeler, üniformadaki yırtıklardan soğuk sızar tenine ve sen her şeye itaat edersin.
Kaldır başparmaklarını havaya dostum, zaferini ilan et kendinden başka her şeye. Bağır, kullan sesini, pişman olma yaptığın hiç bir şeyden. Dur de ölüme, daha aşık olmadım de. Daha hiç mutlu olmadım, hiç gülmedim, kimsenin kalbine dokunmadım, kimse kalbime dokunamadı daha. Hiç deniz koklamadım ve görmedim güneşi. Daha yüzme bile bilmeden öleceğini aklının almadığını söyle, şaşırt onu. Daha doğum günü kutlamalarım var, annemden önce ölmek istemiyorum, evcil hayvanımı kimseye emanet edemedim de.
Vakit iste ölümden. Sonra geç karşısına dünyanın, kaldır başparmaklarını havaya, anarşist ol, sisteme karşı gel, devlet adamlarına söv ve ideolojileri savun, şiirler oku, paragraflar ezberle.
Ölüme bir bahane sun ve vakit kazan, sonra çık balkonuna ve bağır. Sesinin nasıl çıkacağını umursama, birkaç öksürükle boğazını temizlemeyi umursama; sadece bağır. Düşünmek zorunda değilsin, sesini herkese duyurmak zorunda da değilsin ; sadece ölümden vakit istediğini bildir yeter. Fotoğraflar çek ve as şehrin sokaklarına, birbirini hiç görmemiş sokakları tanıştır, onları kör randevuya çıkar; çöpçatan ol dostum, bak dalgana; bak dalgana ki kazandığın vakti her saniyesine kadar harcayabil, başka türlü geçmiyor hayat.
Kaç, dostum, kaç sorumluluklardan. Alma omzuna bir ağırlık ki hızlıca kaçabil, geride kalan bir şeyi düşünme yükünden kurtul, hafif bir ruha sahip ol. Unutma, ölüm bir gün bahanelerini kabul etmeyecek; işte o gün bağıramayacaksın, bir sesin olmayacak. O gün var olmayacaksın dostum. Kaç yok oluşa şahit olursun o zamana kadar bunu bilemem ama tüm hayatın boyunca en az bir yok oluşa tanıklık edeceğini bilirim; kendi yok oluşunun şahidi olacaksın dostum ve bu senin kontrolünün dışında gerçekleşecek. O günün ne zaman geleceğini bilmiyorsun dostum, hiç birimiz bilmiyoruz o yüzden bağır, sark pencerenden ve soğuğu hisset. Pişman olma ki hafif kal, rahat yok ol.
Dostum, uzat ellerini kelepçelere, zorlama prangadaki ayağını. Sana verilene karşı gelme. Hayata dur de, bırak sistem işini yapsın. Doğum günü tarihini, evcil hayvanın ismini, güneşin sıcaklığını unut. Sevdiğinden ayrıl ve giy sana verilen siyah beyaz çizgili kıyafeti. Yama yapamazsın, dikkatli kullan. Üniformana kendinden bir parça katman yasak. Cezası büyük, karanlığı aşman için gerekli olan düğmenin bulunmadığı bir odaya kapatıyorlar seni, çığlıklarının yankılandığı, bir metrekarelik bir odaya. Sağırlaşana kadar çıkamıyorsun oradan.
Dostum, herkesleş. Bırak süper kahramanlar ütopik karakterlerden ibaret olsunlar. Düşünme dostum, gözlerin kapalı bir şekilde emanet et kendini sisteme, düzen içinde işliyor o, seni varman gereken yere bırakır. Kapat kulaklarını, yum gözlerini ve ısır dudaklarını ki sesini kimse duymasın.
Unut, her şeyi unut. Sisteme güven, o ne zaman isterse daha gırtlağını giyotine ve ensene inecek keskin bir bıçak için bekle. Hareket etme. Dudakların dahi titremesin. Gözkapaklarından göz kürenin oynadığı görülmesin. Boyun eğ sisteme ve daya gırtlağını giyotine; şanslıysan ensene bir bıçak iner ve açık gözlere sahip bir baş yuvarlanır platforma, titreyen bir beden başını arar kalabalıkta. Değilsen affeder seni sistem ve devam edersin bu işkenceye, prangalar ayak bileğini zedeler, üniformadaki yırtıklardan soğuk sızar tenine ve sen her şeye itaat edersin.
Yorumlar
Yorum Gönder