Tilki Döner Dolaşır

 

Aynı göğün altındayız zırvalıklarına inanmam. Eğer siz de Davros'ta, Tanrı'nın tek bir güneş ışığı göndermediği bir dağ eteğinde yaşasaydınız siz de inanmazdınız. Buna kalıbımı basarım. Bayağı basarım hem de. Her memleketin ayrı göğü vardır ayrı bir havası farklı bir kokusu, rüzgarın insanın tenini farklı bir okşayışı vardır. Farklı yıldızları vardır. Göğün delindiği, en yüksek maaşı gökdelenlerin aldığı yerlerde yıldızlar farklıdır, göğün ulaşılmaz olduğu yerlerde farklı. Bizimkilere anlatamam bunu tabi, anlamak istemezler çünkü daha önce denedim anlatmayı ve anlaşılmayı. Çocukluk işte. Sıcak yerlere gidip yanık tenli insanlarla tanışmak istiyorum dediğimde leylek misin sen diye dalga geçmişlerdi on yaşında olmalıyım o gün bu gündür kimseye söylemem nereleri görmek istediğimi. 

 On sekiz yaşındayım. Düşünebilme yetisine sahip olduğumu fark ettiğim ilk andan beri başka ülkelerin başka göklerinin hayalini kurdum. Şu son bir haftadır evle aram kötü, gideceğim dedim herkes otururken dedim ki kimse beni kalmaya ikna edemez başka gökleri göreceğim farklı rüzgarlara okşatacağım tenimi. Dediler ki tilki döner dolaşır kürkçü dükkanına gelir. Nereye kadar gidebileceksin? Gittiğin yerlerde nasıl kalacaksın burası senin evinken dediler. Çarptım kapıyı çıktım tek kelime de etmedim bir haftadır ahırda yatarım bizim mandalina da adamı sıcacık eder yatar yanıma. 

 Tilki döner dolaşır kürkçü dükkanına gelir. 

Tilki döner dolaşır kürkçü dükkanına gelir. 

 Tilki döner dolaşır yorulur dinlenir tekrar döner dolaşır. 

 Tilki ben miyim evet benim e hani leylektim ben ama o zaman başkaydı o zaman sıcak yerler demiştim ya şimdi şimdi farklı, yanık tenli insanlarla beraber soluk tenli kırmızı yanaklı ve ayak tabanları nasır tutmuş insanlarla da tanışmak istiyorum bu sefer çok farklı bu sefer istemekle kalmayacağım gidivereceğim çünkü ama tilki bensem ve dönüp dolaşıp kürkçü dükkanıma gelirsem n'apacağım onu da o zaman düşünmek için kenara katlasam iyi olacak gibi ama yok bu önemli bunu kenara katlayamam bir yol bulmak gerek hem de hemencecik bir yol bulmak gerek ben eğer bir tilkiysem ve dönüp dolaşacaksam... 

Bir buçuk hafta oldu gidemedim daha biricik atımın ayağı kırıldı da bir koca kurşunla vurdular tam da kafasından o beyaz yelesi kandan keçeleşti tek başıma gömdüm biricik atımı neyse ki mandalina hala ahırda da yalnız hissetmiyorum en azından yanıma geliyor kıvrılıyor sıcacık ediyor beni bu koca ahırda.

 Gitmem gerek bu ahırdan çıkmam gerek yok ahır yeterli olmaz bu dağ eteğinden inmem gerek hatta yokuş aşağı yuvarlanmam gerek ama eğer ben bir tilkiysem ve dönüp dolaşacaksam o zaman ben de bir leylek olurum ama olmaz ben sadece yanık tenli insanlarla tanışmak istemiyorum ki yanakları kırmızı insanlarla ayak tabanları nasır tutmuş insanlarla da tanışmak istiyorum. Bir leylek olamam olmamalıyım bu dağın eteğinden yuvarlanmam gerek tilki olmaktan nasıl kurtulurum kaçıp gitmem gerek döneceksem en sonunda kaçıp gidemem tilki olmaktan nasıl kurtulurum? 

 Babam beni eve aldı benden önce uyanıp kapıyı üstüme kilitledikten sonra çıkıp gidiyor annem var bir de abim ama o burada yaşamıyor zamanında kaçmış ama gidememiş şimdi yan evde oturur o da bir tilkiymiş demek ki kürkçü dükkanına geri dönmüş benim tilki olmaktan kurtulmam gerek abim geliyor eve ona da soruyorum nasıl kurtulurum diye kurtulamazsın diyor kimse kurtulamaz diyor. Ben kaçtıktan sonra geri gelmek istemiyorum gitmek istiyorum babam odamın kapısında yatmaya başladı dağın öteki tarafından boğazınızı temizleseniz uyanır eğer uyanırsa da kapıyı üstüme kilitler. Sigaraya başladım başka türlü zaman geçmiyor bizim burada sigara içmeyenlere şaşırılır o zaman ben de buralı oldum artık o zaman sigarayı bırakmam gerek ben buralı olmak istemiyorum ben kaçıp gitmek istiyorum farklı göklere iç çekmek farklı rüzgarlarda serinlemek istiyorum tilki olmaktan kurtulamıyorum ben buralardan... 

Sigarayı bıraktım artık buraya ait değilim zaten ait değildim az kalsın ait olacaktım ama paçayı iyi sıyırdım ben artık gitmek istiyorum abim vazgeç diyor tilki olmaktan kurtulamazsın diyor çok istiyorsan kaç dön dolaş ama kürkçü dükkanına döneceksin bir faydası olmayacak kaçmanın ancak yorulacaksın omuzların çökecek topallayacaksın her yeni adımda bak bana yirmi yaşıma gireli bir ay olmadı bak omuzlarımın haline düşecekler gibi duruyorlar bak bana diyor tilki olmaktan kurtulamazsın kimse kurtulamaz. Benim ne yapıp edip gitmem gerek diyorum kalırsam öleceğim burada kalbim atmıyor diyorum parmak uçlarıma kan gitmiyor ayaklarım uyuşuyor benim ne yapıp edip gitmem gerek diyorum o da tilki olmaktan kurtulamazsın diyor vazgeç diyor olmaz olmaz olmaz. 

Gece oluyor abim kendi evine dönüyor babam abimle konuşmamı duymuş vazgeçeceğime inanıyor ki bugün kapımın önünde yatmıyor. Kapım kilitli değil. Tilki olmaktan kurtulamıyorum tilki olmaktan kurtulmaktan vazgeçtim yün battaniyemi gaza buluyorum tam yirmi tane kibritim var üç tanesi cayır cayır ediyor odamı, kapımı açıyorum halıları da üçer kibritle tutuşturuyorum babam çıkıyor önüme geçecek oluyor sıyrılıyorum hemen kapıdan çıkıyorum girişi de beş kibritle tutuşturuyorum sırtımda çantam var içinde hayatım boyunca biriktirdiğim tüm para ve bir çift kıyafet var. Tilki olmaktan kurtulamıyorum. Kimse tilki olmaktan kurtulamaz. 

Tilki olmaktan kurtulamıyorsam kürkçü dükkanlarını yakarım diyorum abim çıkıyor önüme. Tilki olmaktan kurtulamıyorsam kürkçü dükkanlarını yakarım diyorum altı kibritim var altısını da ahıra atıyorum bir anda ısınıyor ahır mandalinadan da sıcak oluyor mandalina uyuyor. 

 Tilki olmaktan kurtulamıyorum. Kimse kurtulamaz ama ben yaktım kürkçü dükkanlarımı yokuş aşağı yuvarlanıyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

bebeler ölürse mutlu kalır benim bebem yaşasın tam büyüsün

çırpındım çabaladım su aldım batayazdım. ne güzel bir mayıs günü.

Hepimiz eve dönmeye çalışıyoruz.