çırpındım çabaladım su aldım batayazdım. ne güzel bir mayıs günü.
içim sızlıyor. çocuk ağlamasın. içim sızlıyor o çocuk pek ağlamış. pek üzülmüş. çok çırpınmış fırtınada. akıntıya karşı gitmeye çalışmış. bir ileri iki geri bile gidememiş hep geri gitmiş. üzülmüş ağlamış çırpınmış su alıp yana yatmış. yana yattım. batayazdım. bazı yerler ve bazı sesler beni hala üzüyor. üzmüyor desem bu kuyruklu bir yalan olur ki pek de beceremem yalan söylemeyi. hele kuyruklu yalanların kuyruğuna takılmaktan adım atamam. uzun lafın kısası, hatırladıkça üzülüyor muyum üzülüyorum. bu. bu kadar işte. bir okul kazandım. iyi bir okul. prestijli bir bölüm. nerede okuduğumu öğrendiğinde herkes hayretle doldu. ağızlar açıldı ve gözler gıptayla baktı. sonra dersler başladı. bocaladım. herkes bocalar. ben toparlanamadım. yok dedim ben yürüyemem burayı. bu yol olmuyor bak beni itiyor olmuyor bu yol benim için açılmamış dedim. yok yok yürürsün dediler. iyi dedim yürürüm belki. yürüyemedim. canım yandı seller fırtınalar zelzeleler oldu. çığlar düştü. topraklar kaydı. göller kur...